21 Nisan 2012 Cumartesi

Tunus Notlarım 1

Tunus 10 Milyon nüfusu ile nispeten küçük bir Kuzey Afrika ülkesi.  Altyapısı diğer Kuzey Afrika ülkelerine göre daha iyi.  Düzgün yolları, göreceli olarak daha temiz şehirleri var.  Hayat yavaş bir tempoda akıyor.  Ülkenin önemli bir gelir kaynağı turizm.  Avrupa ülkelerinden her sene bol bol turist geliyor. Gelenlerin başında Almanlar, Fransızlar ve İtalyanlar var.  Oteller ucuz.  Turistlerde Avrupa’nın orta veya düşük gelirli olan yerlerinden. Herşey dahil sistemine benzer bir sistemle konaklıyorlar.  En ünlü turistik yerlerden birisi Hamameth.  Bir diğeri ise Sousse.  Ülkenin güneyindeki Djorba adası da alternatif turistik mekanlardan.  Avrupalıların Tunus’u tercih etmelerinin sebepleri:

(Nisan 2010'da Sousse plajında çektiğim bir fotoraf.  Sahil boyunca oteller mevcut.  Genelde Avrupalı turistlerde 4 mevsim dolduruluyorlar.)

·         Avrupa’ya, özellikle İtalya’ya çok yakın, kısa ve ucuz uçuşlar ile Tunus’a gelinebiliyor, Monester havalimanı gibi turistik bölgelerin göbeğine direk charter uçuşları var, en son TAV tarafından inşa edilen ve işletilen havalimanı sadece turist charter seferleri için kullanılıyor,
·         Turizm mevsimi uzun, Avrupalıların aradığı sıcak hava, bol güneş ve deniz var,
·         Oteller ucuz ve herşey dahil sistemi ile çalışıyor,

·         Çok güvenli bir ülke, insanlar barışsever, aynı zamanda birçok dil konuşuyorlar, bir çok Tunus’lu aynı anda Fransızca, İngilizce, İtalyanca ve Almanca’dan 2 veya 3 tanesini konuşuyor,

·         Ülke küçük, altyapı düzgün, Avrupa mantelitesine uygun,

Ülke kesinlikle çok güvenli.  Biz İstanbul’da aman arabada değerli bir eşya kalmasın, bagajımızda dahi olsa güvenemeyip yanımıza alırken, Tunus’ta çok rahat bir şekilde bilgisayar vs bırakılıyor.  Hatta iş arkadaşlarım birçok kez anlam veremedi:  Neden Güçlü yemeğe giderken çantasını arabaya bırakmıyor da, yanında taşıyor diyerek.

İnsanlar nazik ve barışsever.  Fransızca hakim dil.  Tunus’a özel bir lehçe ile Arapça konuşuluyor.  Ama yine de, örneğin Mısır’da konuşulan, Arapça’yı rahatça anlıyabiliyorlar.  Öte yandan bir Mısır’lının Tunus veya Fas’ta konuşulan dili anlarken zorlandığını öğrendim.  Lebez Eh Lebik:  Samimice nasılsın sorusuna verilen cevap.  İyidir dostum gibi.  Arapça da bu kelimeler yok anladığım kadarı ile, Kuzey Afrika’ya, hatta Tunus’a özgü.

İtalyanca ve hatta Almanca bilenlerin sayısı az değil.  Zaten Tunus’ta uzun yıllardır çalışan ve buraya yerleşmiş Avrupalılarla karşılaşmak hiç şaşırtıcı olmaz.  Başta Fransızlar olmak üzere Belçikalılar, İtalyanlar, Almanlar gibi.  Bu yüzden Tunus’ta İtalyanlar tarafından işletilen bir çok lokanta var ve sanki İtalya’da yiyormuşsunuz gibi (hem lezzet, hem atmosfer).  Duvarda İtalyan televizyonu açık, mutfakta İtalyan şef (baba ve anne), garsonda genelde oğulları vs.

Tunus’un en meşhur takımı Esperans ve renkleri Galatasaray gibi sarı kırmızı.  Esperans’ı destekleyen bir iş arkadaşıma Galatasaray forması hediye ettiğimde çok sevinmişti. 

En popüler spor futbol.  Avrupa takımları Tunus’ta sıkı takip ediliyor.  Bazı Tunus’lu futbolcular Avrupa’da, hatta Türk futbol takımlarından top koşturuyorlar.  Hentbol’de de başarılılar.  Ziyaretlerimden biri esnasında, Tunus’ta Hentbol Dünya Şampiyonası düzenleniyordu. 

Tunus’un turistik bölgelerinde bir çok otel var, sezon esnasında genelde dolular.  Kış aylarında bile bir çok Avrupalı turiste (özellikle emeklilere) rastlamak mümkün.  Fiyatlar sezon dışı kahvaltı dahil 30EU’ya kadar düşebiliyor.  Genel oda kalitesi düşük denebilir.  Çok yeni ve kaliteli otel sayısı az. 

Fransızca Pünyon, arapça Bındık yani yer fıstıklı hazırlanan, nane esanslı, önceden şeker konulup karıştırılmış çay.  İşte Tunus’ta benim favori içeceğim.  Sadece Tunus’ta rastladığım bu kombinasyon, aslında yaygın olarak da bulunmuyor.  Kahvehanelerde genelde küçük kahveler (Türk kahvesi veya expresso kahve fincanından daha da küçük) içiliyor.  Oldukça da sertler.  Beni hayrete düşüren iki yudumluk kahvenin saatlerce içilememesi oldu senelerce.  Örneğin garson kahveyi getiriyor.  O kahve 20 dk, 30 dk neredeyse 45 dk o kahve bitmiyor. Bense gelir gelmez hemen bitirip, kalkıyorum. Müşterilerin ikramı, ofiste içilen kahveler hep sert.  Gece de uykumu kaçırıyor genelde. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder