Yurtdışında
en çok ziyaret ettiğim ülke Mısır’dır.
Tümü iş amaçlı. Bu satırları
yazdığım esnada ya otuza yaklaşmışımdır, ya da otuzu geçmek üzereyimdir
sanıyorum. Mısır seyahatlerimde genelde
Kahire’de konaklarım. Bazen İskenderiye
veya Port Said’de de kalmışlığım vardır.
Mısır öncelikle bol turistin ziyaret ettiği bir ülke. Normalde hem Frankfurt-Kahire hem de İstanbul-Kahire gidişlerimde, uçaklar dolu olur. Özellikle Asya’dan gelen birçok turist kafilesi ile beraber gideriz. Mısır piramitleri dünyada görülmesi gerekenler listesinde ön sıralarda. İstanbul - Kahire uçuşlarında bir çok kez Japon turist grupları ile beraber seyahat etmişimdir.
Kahire’nin
en turistik yerlerinden biri Khan EL- Khalilie ismindeki tarihi çarşının
bulunduğu yerdir. Bu sokaklarda çeşitli
turistik hediyeler almak mümkündür.
Merkezinde, Hz. Muhammed’in torunu Hz. Hüseyin’in türbesininde bulunduğu
AL-Hussien camisi vardır. İsmini Nobel
ödüllü Mısırlı meşhur edebiyatçıdan alan Naguib Mahfouz lokantasında ya güzel
bir yemek yiyebilir, ya da kafe bölümünde çay-kahve veya nargile
içebilirsiniz. Şanslı iseniz bunları,
canlı klasik Mısır sanat müziği eşliğinde gerçekleştirebilirsiniz.
Mısır öncelikle bol turistin ziyaret ettiği bir ülke. Normalde hem Frankfurt-Kahire hem de İstanbul-Kahire gidişlerimde, uçaklar dolu olur. Özellikle Asya’dan gelen birçok turist kafilesi ile beraber gideriz. Mısır piramitleri dünyada görülmesi gerekenler listesinde ön sıralarda. İstanbul - Kahire uçuşlarında bir çok kez Japon turist grupları ile beraber seyahat etmişimdir.
9 Mayıs 2005’te
Lufthansa ile Frankfurt’tan Kahire’ye giderken ise, uçağımız nerede ise
bomboştu. Bunun sebebi ise, Kahire’de
patlayan ve bazı turistlerin ölümüne yol açan bombalardı. Terörün turizme nasıl negatif etki ettiğini,
ve işlerin bıçak gibi kesilmesine sebep olduğuna şahit olmuştum. Her zaman dolu olan Kahire uçağı, bu sefer sadece iş için gidenleri taşıyordu.
Turizm
ülkesi olduğu için başta Kahire’de, genelde Mısır’da güzel oteller çoktur. Servis kalitesi yüksektir. Restoranlarda bol çeşit vardır. Ben şahsen Port Said’de balık, İskenderiye’de
mangalda et tercih ederim. Kahire’de ise
Nil üzerindeki Fish Market, yine Nil kenarındaki Swiss Restoran uğrak
yerlerimdendir.
Ben Mayıs
2006’da Mısır’lı iş arkadaşlarım ile tam İstanbul uçuşumun olduğu gece yemeğe
yukarıda bahsettiğim lokantaya gitmiştim.
Uçuşum gece birde olduğu için, vakit geçmesi için geç bir saatte yemek
yiyorduk. Lokanta da Mısır’a özel
yemekleri sipariş ettik. Arkadaşlarım
özellikle meşhur olan bir Shorbet, yani çorba denememi istediler. Adı Kawaree imiş ve bol sarımsak ile
içilirmiş. Bol sarımsaklı bildiğimiz
işkembe çorbasını bana bir güzel içirdiler, ki ben normalde hiç içmem. Ayıp olmasın diye içtim ve ağzım leş gibi
koka koka havalimanına gittim. CIP
salonunda önemli bir müşterim ile karşılaştım, boarding esnasında diğer başka
bir müşterim ile beraberdik. Ben sıkıla
sıkıla, fazla yaklaşmadan konuşmaya çalıştım ama etrafı rahatsız etmemem
imkansızdı sanırım. Bu lokantaya gidip,
çorba içecekleri şiddetle uyarırım.
Mısır’da
trafikte yaşadıklarımı kelimeler ile ifade etmek çok zor. "Bu da olamaz, inanılmaz" denebilecek hadiseleri
Mısır’da trafikte yaşamak oldukça olağan olsa gerek. Mısır’a ilk yaptığım ziyaretler 2000’lerin
başı idi. Neredeyse hasarsız araç
yoktu. İlk ziyaretimde trafikte giderken kazaya da
şahid olmuştum. Geçen 10 senede Mısır’da
trafikte gelişmeler oldu. Ancak hala
insanı hayrete düşüren birçok şey var.
Mısır’ı ziyaret eden herkezin trafikle ilgili anlatacağı bir şey
olacaktır.
Otoyollarda "Abaza" yazılı her çeşit kamyon görmek mümkündür. Mısırlı arkadaşlarıma sorduğumda, Abaza ailesinin Türk kökenli, eski bir aile olduğunu, nakliyecilik alanında Mısır'da bir numara olduklarını söylemişlerdi. Ne yazık ki bu otobanlarda seyahat eden bir Türk işadamı (yanılmıyorsam Kahire - İskenderiye yolunda) hayatını kaybetmişti. Çoğu yabancı işadamı, Mısır'da muhakkak şöför kullanır (görevli olarak Mısır'da yaşadıkları dönemde).
Kasım
2006’daki bir seyahatimde, otobanda akşam saatlerinde şehrin bir ucundan
diğerine gidiyordum. Trafik bir anda
durma noktasına geldi. O saat için
normal değildi. 10-15 dk sonra
yanlarından geçerken anladık ki 25-30 araçlık bir düğün konvoyu tüm otobanı
kapatacak şekilde yan yana gidiyorlar, pencerelerden sarkmış kişiler,
yanlarındaki arabalardakiler ile elele gidiyorlardı. Unutmadan, Kahire’de çoğu araç geceleri far
kullanmazlar. Karşıdan karşıya akşam saatinde geçecekler çok dikkatli olmalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder