17 Mart 2012 Cumartesi

Fas: Genel Gözlemlerim


Fas Kuzey Afrika’nın önemli ülkelerinden biridir.  Nufüsü fazla.  Avrupa’ya (İspanya) komşudur.  Atlantik okyanusu ve Akdeniz’de kıyıları, önemli limanları var.  Avrupa’da yaşayan önemli bir nüfusu mevcut (özellikle Fransa’da).  Ülkenin zengin bir tarihi var, önemli devletlerin merkezi olmuş.  

Fas’taki satış teşkilatımızda, sorumluluk aldığım diğer Kuzey Afrika ve Orta Doğu bölgelerindeki ülkelere göre daha zorlandık.  Erkek satış temsilcilerimizde istediğimiz nitelikler olmadı, satış müdürleri dahil çok sık değişiklik oldu.  Sonuçta bayan eleman istihdam ettik ve daha memnun kaldık.

Bir satış müdürümüz sürekli işe geç gelir, raporlamaları hep geciktirir ve eksik yapardı.  Müşteride güzel konuşur, ikna da eder, ama verdiği sözleri hiç tutmaz, takibini yapmazdı.  Başka bir satış temsilcimiz her öğlen yemeğe eve gittiği gibi, sonradan öğrendiğimize göre bizim ürünlerin satışı yanı sıra kendi aile işini de tekip edermiş.  Başka bir satış temsilcimizi fuar için İtalya’ya göndermiştik.  Dönüşte orada tanıştığı rakiplerimiz ile, resmi şirket e-mail’inden yazışıp, iş geliştirmeye çalışmıştı.  

Sonuç olarak güvenilebilir, istikrarlı, çalışkan, dürüst, kendini yetiştirmeye ve geliştirmeye istekli, sorumluluk sahibi ve özverili çalışan bulmak zor hissiyatına kapıldım.  Bayan çalışanları da erkeklere göre daha ciddi ve profösyönel buldum.

 Resimler Kazablanka'dan. Soldakini Temmuz 2007'de ve aşağıdakini Mart 2006'da çekmişim.


İş için Fas’ta gezdiğim şehirler arasında Casablanca dışında Rabat, Marakech, Fes, Meknes, Tazaya sayılabilir.  Tabi bir de Tangier gibi İspanya sınırındaki yerleşim birimleri. Tangier’de deniz kıyısındaki bir cafe’den, İspanya’yı görmek mümkün.  Yarım saat yüzerek ulaşılabiliyor, Afrikalı göçmenler, Avrupa’ya gitmek için bu yöntemi kullanabiliyorlar.

Fas içinde bölgesel farklılıklara rastlamak mümkündür.  Örneğin ülkenin kuzeyi, İspanya’ya çok yakın ve bu bölgede çok yoğun İspanyolca konuşuluyor.  Birçok İspanyol firması da bu bölgede üretim yaptırıyor zaten.  Öte yandan Fes’te İngilizce yaygın.  Fes’li işadamları oldukça nazik, misafirperver ve ilgili, Fas’ın genelinden oldukça farklılar.  Bizim Anadolu’daki işadamlarımıza benziyor ama daha iyi eğitimlisi (örneğin yabancı dilleri çok iyi).  Öte yandan Casablanca ise iş yapma usülleri olarak İstanbul’u andırıyor.

Argan Yağı:  Dünya’da sadece Fas’ın güneybatı bölgesinde yetişen “Endemic Argan” ağacından elde edilen bir yağ.  Kozmetik ve ilaç sektörlerinde kullanıldığı gibi, şişelenerek marketlerde de satılıyor.  Avrupa’da oldukça popüler ve pahalı iken, ben Kazablanka’daki marketlerde bir litrelik şişesini 10 EU’ya satın alabiliyordum.

Duyduğum kadarı ile Fas’ın iyi şarap markaları arasında Medallion, Sde Sirona, CB, Beavallons var.  Genelde kırmızı şarapları tercih ediliyor.

Eylül 2006’da Fas’ta ilk defa Ramazan ayında bulunma fırsatım oldu.  Fas’ta Müslüman nufusun çok büyük bir yüzdesi oruç tutuyor.  Hatta tutmayanlara da baskı olacak şekilde sayılabilir.  Böyle olunca gayri Müslümanlarda toplum içinde tutuyormuş gibi gözüküyorlar. Gün içinde otellerin dışındaki çoğu lokanta çalışmıyor.  Akşamları ise normalde içki servisi olan lokantalar, yabancı veya gayri-Müslüm’de olsalar, müşterilere içki servisi yapmıyorlar.

Fas’ta oruç çok hafif yiyecekler ile açılıyor.  Biraz çorba biraz da hurma, zeytin ve peynir.  Asıl yemekler gece ilerledikçe yeniyor.  İnsanlar sahura kadar ayakta.  Herkez dışarıda.  Fas’ta Ramazan tam anlamı ile festival ve eğlence demek. Bol akraba ziyareti. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder