9 Haziran 2012 Cumartesi

Kazablanka Taksileri

Kazakblanka’da havalimanı – otel (gece ise) ya da havalimanı - ofis (gündüz), otel – havalimanı (çoğunlukla sabah erken) ulaşımını genelde hep aynı araba ile yaptım.  Şöförler abi-kardeşti.  Bir tanesi Fenerbahçe de de oynamış meşhur futbolcu Anelka’nın ikizi gibiydi.  Araba ise bizdeki dolmuş olarak kullanılan Mercedes’lerdendi (1960 model falan herhalde).

15 Şubat 2005’te Lufthansa ile Frankfurt’tan Casablanca’ya 30 dk gecikmeli olarak indim.  Pasaport kontrolü ve bagajımı aldıktan sonra dışarı çıkmam gece yarısına yaklaşmıştı.  Normalde Kasablanka’daki ofisimizin beni almak üzere ayarladığı taksi beni beliyor olmalıydı ama göremedim.  Acaba:

·         Taksi henüz gelmemiş miydi?

·         Geç çıktığım için taksi beni beklemeden dönmüş müydü?

·         Beklerken başka bir müşteri mi almıştı?

Yavaş yavaş havalimanı boşalmaya başlamış, etrafımda bir sürü Fas’lı taksici, leş etrafında dolaşan akbabalar gibi dolaşıyorlardı.  Ben ofis müdürümüzü aradım, o da idari işlerden sorumlu (ya da benim durumumda sorunlu) arkadaşı aradı.  Kısaca taksi ayarlamayı unutmuşlardı :)

Hızlı bir şekilde döviz bozdurdum, pazarlık yapmaya çalıştım ama kazanamadım.  İngilizce veya Türkçe bilen yoktu.  Bende de Fransızca veya Arapça yoktu.  Üstelik paradan daha büyük bir problemim vardı, otelimi tanımıyorlardı.  Cep telefonumdam idari işler sorumlusu arkadaş ile taksiciyi konuşturdum.  Otelime check-in yapıp, odama yerleşmem 02:00’ı bulmuştu.

Fas’ta büyük şehirlerde iki tip taksi var.  Birincisi büyük ve mat sarı veya kirli beyaz renkte Mercedes’ler.  Bunlar çoğu zaman belli bir hatta çalışıp, birçok müşteri taşıyan minibüs mantığı ile de çalışıyorlar.  Bir de normal taksi mantığı ile çalışan, çok küçük (Fiat Uno) gibi kırmızı arabalar var.

İşte bahsettiğim Mercedes taksiler.  Rabat'taki büyük liman projesinin reklam panosunun önünde.
Bu da trafikte rastladığım ve ilgimi çeken eski bir kamyon.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder